Konu: T.C. İçişleri Bakanlığının 03.04.2020 tarih, 89780865-153- sayılı Şehir Giriş/Çıkış Tedbirleri ve Yaş Sınırlaması konulu yazısı kapsamında 20 yaş altındaki kişilere sokağa çıkma yasağı getirilmesi sebebiyle bu çalışanların iş akdinin akıbeti konusunda hukuki görüş ve kanaatlerimiz işbu bilgi notu ile bilgilerinize sunulmaktadır. Fiziksel temas, hava yolu vb. yollarla çok hızlı bulaşabilen ve enfekte olan insan sayısı tüm Dünya’da hızlı şekilde yükselen Koronavirüs (Covid-19) salgınının, toplum sağlığı açısından oluşturduğu riski yönetebilmek adına sosyal hareketliliği ve insanlar arası teması azaltarak sosyal izolasyonun mutlak şekilde sağlanması adına İl İdaresi Kanununun 11/C maddesi ile Umumi Hıfzısıhha Kanununun 27. ve 72. maddesi kapsamında birtakım ek tedbirler alınmıştır. Bu kapsamda Tüm il ve ilçelerde 01.01.2000 tarihinden sonra doğmuş olanların sokağa çıkmaları 03.04.2020 tarihi saat 24.00’den itibaren geçici olarak yasaklanmıştır. Söz konusu düzenleme ile beraber 20 yaş altındaki çalışanların iş sözleşmesinin akıbetinin incelenmesi, işverenler açısından izlenmesi gereken prosedürlerin açığa kavuşturulması gerekmektedir.Anılan düzenlemenin hukuki yansıması bakımından 4857 sayılı İş Kanunu m.25/f-3 hükmünde düzenlenen zorlayıcı sebepler başlıklı hüküm yol gösterici olacaktır. İş Kanununun 25. maddesinin 3. bendine göre işçiyi bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan bir zorlayıcı nedenin (mücbir sebebin) ortaya çıkması halinde, işveren bir haftalık süre geçtikten sonra iş akdini haklı nedenle feshedebilecektir. Bu hükmün düzenlediği zorlayıcı neden işyerinde değil, işçinin çevresinde meydana gelmekteve bunun sonucunda işçi kusuru olmaksızın geçici ifa imkansızlığı nedeniyle iş görme borcunu yerine getirememekte ve iş akdi askıya alınmaktadır. Örneğin sel, kar, deprem gibi doğal olaylarla ulaşımın kesilmesi, salgın hastalık nedeniyle bölgenin dışına çıkışın yasaklanması İş Kanunu 25/III anlamında zorlayıcı neden sayılmaktadır. Sokağa çıkma yasağı da bu kapsamda zorlayıcı neden sayılmalıdır. Nitekim Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2007/16205E. , 2008/10253K.sayılı kararında;’’ 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25/III’e göre işçiyi işyerinde bir haftadan fazla süreyle çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması durumunda zorlayıcı bir sebepten söz edilir. Böyle hallerde geçici ifa imkansızlığı oluşur. İş sözleşmesi askıda kabul edilir. Zorlayıcı sebepler tüketici olarak sayılmamakla birlikte gerek öğreti, gerek uygulamada sel, kar, deprem gibi doğal olaylarla sokağa çıkma karantina gibi devlet otoritesiyle yapılan sınırlamalar sayılabilir’’ demek suretiyle sokağa çıkma halinin zorlayıcı sebep olarak kabul etmiştir.Zorlayıcı nedenler bir haftaya kadar işçinin işe devamına mani olmuşsa, haklı neden teşkil etmez; iş sözleşmesi askıya alınmış olur. Buna karşılık, devamsızlık bir haftayı aştığı takdirde işverenin fesih hakkı doğar; fesih hakkını kullanmadığı takdirde, iş sözleşmesi zorlayıcı neden devam ettiği sürece askıda kalır. İşverenin fesih hakkı da bu süre zarfında varlığını korur. İşveren kanunen kendisine tanınan imkanı, bildirimsiz fesih hakkını kullanmamışsa, zorlayıcı sebebin ortadan kalkması halinde askı hali de sona erecektir. Bundan sonra ise işçi yine eskisi gibi çalışmak ve işveren de işçiyi çalıştırmak zorunda kalacak, iş sözleşmesi normal hükümlerini icra etmeye tekrar başlayacaktır.İşveren İş Kanununun 40. maddesine göre beklenmesi gereken bir haftalık süre içinde işçiye her gün için yarım ücret ödemek zorundadır. Bir haftalık süre içinde iş akdi askıda bulunduğu gibi bu süreden sonra da işverence haklı nedenle fesih hakkı kullanılmazsa, ücret ödenmesi söz konusu olmaksızın sözleşme askıda kalmaya devam edecektir. Fesih hakkının işverence kullanılması durumunda ise işçinin kıdem tazminatı ödenmek koşuluyla iş akdi feshedilebilecektir.Sonuç olarak;Alınan idari karar ile beraber Covid-19 salgını sebebiyle özellikle sosyal izolasyonun sağlanması amacıyla 20 yaş altındaki bireyler için sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Mevcut hukuki düzenlemeler ışığında işverenlerin, 1 haftalık süre boyunca yarım ücret ödemesi sürenin devam etmesi durumunda bu kapsamda olan çalışanlarının iş sözleşmelerini İş Kanunu m.25-f/3 hükmüne dayanarak kıdem tazminatları ödenmek suretiyle feshedebilecekleri açıktır. Ancak düzenleme ile ilgili ek bir karar çıkması halinde şüphesiz tablo değişecektir. Yeni bir gelişme olduğu takdirde yine ilgili bilgilendirmenin tarafımızca yapılacağını belirtmek isteriz.Hukuki görüşümüz ise, iş sözleşmesinin devamının esas olması, iş ve işin devamlılığının sağlanması ile birlikte aynı zamanda istihdam ilişkisinin de imkan ölçüsünde ayakta tutulabilmesi için yıllık izin hakkı olan çalışanın izin hakkının kullandırılması, imkan var ise avans izin kullandırılması ve sonrasında ücretin yarım maaş ödenerek iş akdinin askıya alınması yoluna gidilmesi olacaktır.
T.C. İçişleri Bakanlığının 03.04.2020 tarih, 89780865-153- sayılı Şehir Giriş/Çıkış Tedbirleri ve Yaş Sınırlaması konulu yazısına buradan ulaşabilirsiniz.