Şirketler Topluluğunda Karşılıklı İştirak

Mayıs 7, 2020

Karşılıklı iştirak genel olarak iki şirketin birbirinin sermayesine katılmasını ifade etmektedir. Şirketlerin birbirlerinin katılmasına ilişkin düzenleme karşılıklı katılmalardaki, sermayenin ödenmesi ve şirket malvarlığının korunmasına ilişkin kuralların dolanılmasını önlemek düşüncesine dayanmaktadır. Karşılıklı iştirak hali sermayeye karşılıklı olarak iştirak etme durumunun belli bir yüzdenin üzerinde olduğu hallerde söz konusu olmaktadır. Karşılıklı iştirak halindeki şirketlerden birinin diğeri üzerinde hakimiyet kurduğu veya her iki şirketin de karşılıklı olarak birbirinin hakim şirketi olduğu durumlara özel yaptırımlar uygulandığı da görülmektedir. Öğretide iki şirket arasında hakimiyet ilişkisi bulunmayan durumlar ‘’basit karşılıklı iştirak’’ hakimiyet ilişkisi bulunan durumlar ise ‘’nitelikli karşılıklı iştirak olarak adlandırılmaktadır. Basit Karşılıklı İştirak Basit karşılıklı iştirak olarak adlandırdığımız hal, birbirleri arasında Türk Ticaret Kanunu (“TTK”/Kanun) 195. madde anlamında hakimiyet ilişkisi bulunmayan iki şirket arasındaki karşılıklı iştirak halidir. Bu tip karşılıklı iştirak durumlarında, kanun, iki şirketin birbirinin sermayesine iştirak etmesini, sadece karşılıklı sermayeye iştirak oranının en az %25 olması durumunda dikkate değer bulmakta, karşılıklı iştirak oranının %25’in altında kalması haline ise herhangi bir sonuç bağlamamaktadır. Zira TTK 197. maddeye göre “Birbirlerinin paylarının en az dörtte birine sahip bulunan sermaye şirketleri karşılıklı iştirak durumundadır”. Bu tanımdan anlaşıldığı üzere, TTK, 197. maddede genel olarak iki şirketin birbirlerinin sermayesine iştirak etmesi durumu düzenlenmemekte, yalnızca karşılıklı iştirak oranı her iki yöne doğru en az yüzde yirmibeş olduğunda, konu Kanun’un kapsamına girmektedir. Karşılıklı iştirak durumuna girmek için, her iki şirketin de diğerinde en az %25 oranında sermayeye sahip olması gerekir. Dolayısıyla, aralarında hakimiyet ilişkisi bulunmamak kaydıyla, iki şirketten her birinin, diğerinin sermayesinde %25’in altında olmak üzere pay iktisap etmeleri tamamen serbesttir. Bir hakimiyet ilişkisinin doğması ise, karşılıklı iştirak ilişkisini nitelikli hale getirir ve burada farklı hükümler uygulama alanı bulur. Basit Karşılıklı İştirakin Sonuçları;TTK m.197 de tanımlanan karşılıklı iştirakin sonuçları TTK. m. 201’de düzenlenmektedir. Hakların donması başlıklı madde hükmü: MADDE 201–(1) Bir sermaye şirketinin paylarını iktisap edip karşılıklı iştirak konumuna bilerek giren diğer bir sermaye şirketi, iştirak konusu olan paylardan doğan toplam oylarıyla diğer pay sahipliği haklarının sadece dörtte birini kullanabilir; bedelsiz payları edinme hakkı hariç, diğer tüm pay sahipliği hakları donar. Söz konusu paylar toplantı ve karar nisabının hesaplanmasında dikkate alınmaz. 389 ile 612 nci madde hükümleri saklıdır.Birinci fıkrada öngörülen sınırlama, bağlı şirketin hâkim şirketin paylarını iktisap etmesi veya her iki şirketin birbirlerine hâkim olması hâlinde uygulanmaz. Buna göre kısıtlamanın uygulanması, söz konusu sermaye şirketinin karşılıklı iştirak konumuna bilerek girmesi koşuluna bağlıdır ve her iki şirkete birden değil yalnızca bu durumu bilerek giren şirkete uygulanacaktır. Bu kapsamda iştirak konumuna bilerek giren şirket iştirak konusu olan paylardan doğan toplam oylarıyla diğer pay sahipliği haklarının sadece dörtte birini kullanabilecektir. Kanun’un tüm pay sahipliği ifadesinden oy hakkı, tasfiye hakkı ve kar payı, rüçhan hakkı gibi paya bağlı tüm haklar anlaşılmalıdır. Yalnızca kanunun açıkça kapsam dışı tuttuğu bedelsiz pay alma hakkı donmayacaktır. Nitelikli Karşılıklı İştirak Karşılıklı iştirak halindeki şirketler arasında bir hakimiyet ilişkisi varsa, “nitelikli karşılıklı iştirak” durumundan bahsedilir. “Hakimiyet” ilişkisinin var olup olmadığı, Kanun’un 195. maddesinde sayılan hakimiyet kriterleri ışığında incelenmelidir. Buna göre hakimiyet, bir şirketin diğerinin oylarının çoğunluğuna sahip olması, şirket sözleşmesine dayalı olarak yönetim organında çoğunluğu oluşturan sayıda üyenin seçimini sağlayabilmek hakkının elde edilmesi, şirketler arasında hakimiyet sözleşmesinin akdedilmesi veya 195. maddede sayılan diğer yöntemlerle ortaya çıkabilir. 195. maddenin 2. fıkrasına göre, payların çoğunluğuna sahip bulunmak, hakimiyetin varlığına karine oluşturur. Dolayısıyla şirketlerden birinin, diğerindeki payı %50’yi aştığında, sermaye çokluğuna bağlı karine nedeniyle – ve aksini ortaya koyan bir durum yoksa hakimiyet durumu başlayacaktır. Bu karine dikkate alındığında, basit karşılıklı iştirak durumu, iki şirketin birbirlerinin sermayesinde karşılıklı olarak %25 ilâ %50 arasında kalan bir oranda paya sahip olmaları ve hakimiyet oluşturucu başka bir unsurun mevcut bulunmadığı durum mevcut olacaktır. Şirketlerin karşılıklı katılımı %25 ilâ %50 arasında kalmakla birlikte 195. maddeye göre hakimiyetin varlığına neden olan diğer bir hal mevcut ise, yine basit karşılıklı iştirak durumundan çıkılır ve nitelikli karşılıklı iştirak durumuna girilir. Karşılıklı iştirak halindeki şirketlerden yalnızca biri diğerine hakimse “tek taraflı nitelikli karşılıklı iştirak”, her ikisi de birbirine hakimse “çift taraflı nitelikli karşılıklı iştirak” durumu mevcut olur. Kanuna göre, anılan hallerden ilkinde, hakimiyeti kurmuş olan şirket hakim, diğer bağlı şirket konumundadır (TTK 197 c.2). Çift taraflı nitelikli karşılıklı katılma halinde ise, şirketlerin her ikisi de hem hakim, hem bağlı şirket konumunda bulunur (m. 197 c.3). Nitelikli Karşılıklı İştirakin Sonuçları Nitelikli karşılıklı iştirak halinde yukarıda açıklanan ve TTK. M. 201/1 hükümleri uygulama alanı bulmayacaktır. Bunun yerine bu fıkrada açıkça saklı tutulan TTK. m. 389 ve 612 hükümleri devreye girecektir. Nitelikli karşılıklı iştirak halinde şirketlerin söz konusu maddelerde düzenlenen hakimiyete bağlı sonuçlar uygulanacağı için kanun koyucu bunların durumunu daha da ağırlaştırmama yolunu seçmiş ve payların donması yaptırımının uygulanmamasına karar vermiştir. Madde uyarınca hakimiyete bağlı sonuçlardan özellikle uygulanacak olanlar şirketin kendi paylarını iktisabı ile ilgili hükümlerdir. TTK. m. 389 ve 612 uyarınca, yavru şirket tarafından iktisap edilen ana şirketin payları, ana şirketin genel kurulunun toplantı nisabının hesaplanmasında dikkate alınmaz ve yavru şirketin iktisap ettiği ana şirket paylarına ait oy hakları ve buna bağlı haklar donar. Bu şu anlama gelir: Şirketin iktisap ettiği kendi payları ile yavru şirket tarafından iktisap edilen ana şirketin payları, kendisine bağlanan sonuçlar bakımından bir tutulmaktadır. Karşılıklı iştirak durumu olmasına rağmen, yavru şirketin paylarından doğan tüm haklar değil, yalnızca oy hakları donmaktadır. Ancak bu payların %25’ine değil tamamına ilişkindir. İştirak Durumunun Tespiti Bir şirketin başka bir şirketin kendisine iştirak ettiğinin bilebilmesi ve bu hususun tespiti TTK. 198 hükmünde bildirim hükümlülüğünde düzenlenmektedir. Buna göre bir teşebbüs, bir sermaye şirketinin doğrudan veya dolaylı olarak maddede öngürülen yüzdelerdeki paylarına sahip olduğu veya payları bu yüzdelerin altına düşerse durumu ilgili şirkete bildirmek ve ticaret siciline tescil ve ilan etmek zorundadır. Bu bakımdan 201. maddenin uygulanmasında 198. madde hükmündeki bildirim yükümlülüğü önem kazanmaktadır. Dolayısıyla anılan bildirim yükümlülüğünü yerine getiren şirket 201. maddede öngörülen yaptırımlardan kurtulmuş olacaktır. Sonuç Olarak; İki şirketin birbirinin sermayesine karşılıklı olarak iştirak etmesi hali, 6102 sayılı TTK’da iki farklı şekilde düzenlenmiştir: İlgili şirketler arasında hakimiyetin bulunmadığı “basit” karşılıklı iştirak hali ile, ilgili şirketlerden birinin diğerine veya ikisinin birbirine hakim olduğu “nitelikli” karşılıklı iştirak hali. TTK 197. maddeye göre, karşılıklı iştirak, iki şirketin birbirinin sermayesine en az %25 oranında iştirak etmesi halidir. Eğer bu hal varsa ve ilgili şirketler arasında hakimiyet ilişkisi de yoksa, TTK m. 201 f.1’deki yaptırım uygulanacaktır. Buna göre, karşılıklı iştirak durumunu bilerek yaratan tarafın elindeki karşılıklı iştirak konusu paylardan doğan tüm hakların (bedelsiz payları edinme hakkı hariç) sadece dörtte biri kullanılabilecek, kalan haklar donacaktır. Donan kısım, toplantı ve karar nisabının hesabında da dikkate alınmayacaktır. Basit karşılıklı iştirak durumu, daha ziyade iki şirketin birbirine %25 ilâ %50 oranında iştirak etmiş olması durumunda ortaya çıkacaktır. Zira şirketlerden birinin diğerine %50’yi aşan oranda iştirak etmiş olması halinde, TTK m. 195 f.2’de yer alan karine gereği, hakimiyet var kabul edilecektir.Karşılıklı iştirak ilişkisi içinde bulunan şirketler arasında TTK m. 195 anlamında hakimiyet ilişkisinin bulunması durumunda, karşılıklı iştirak “nitelikli” hale gelmektedir. Bu durumda, TTK m. 201 f.2’de yer alan açık hüküm gereği artık TTK m. 201 f.1’deki yaptırımlar uygulanmayacaktır. Ancak bu durum, karşılıklı iştirakin yaptırımsız kalacağı anlamına gelmemekte, sadece aşağıda belirtilen farklı bir yaptırım devreye girmektedir. Karşılıklı iştirak “nitelikli” ise, diğer bir deyişle, şirketlerden biri ana, diğeri yavru şirket konumunda ise, yavru şirketin, ana şirket paylarını iktisap etmesi, şirketin kendi paylarını iktisabı ile bir tutulmakta ve şirketin kendi paylarını iktisabına ilişkin hükümler, yavru şirketin ana şirket payını iktisabına da uygulanmaktadır (TTK m. 379 f.5 ve 612. f. 6). Bu uygulamada, yavru şirketin elindeki hakim şirket payının oranına da bakılmamakta, diğer bir deyişle asgari %25 oranında iştirak aranmamaktadır. Bu noktada, yavru şirketin ana şirket payını iktisabı, TTK 197’deki karşılıklı iştirak tanımından ayrılmaktadır. Nitelikli karşılıklı iştirak halinde doğan bazı önemli sonuçlar şöyle özetlenebilir: Öncelikle, yavru şirketin elindeki ana şirket payları, ana şirketin kendi paylarını iktisabına uygulanan %10’luk kanuni iktisap sınırı hesaplanırken dikkate alınmaktadır. İkinci olarak, yavru şirketin elindeki ana şirket paylarından doğan oy hakları donmakta ve bu paylar toplantı ve karar nisaplarında dikkate alınmamaktadır. Buradaki donma, TTK 201’dekinden farklı olarak, “bilerek karşılıklı iştirak yaratan şirketin” elindeki payları değil, “yavru şirketin” elindeki payları etkilemektedir. Ayrıca, yine TTK m. 201’den farklı olarak, yavru şirketin elindeki paylardan doğan oy haklarının ¾’ü değil, tamamı donmaktadır. Ayrıca TTK m. 201’deki ¾ oranında donma yaptırımı, hem oy haklarına, hem de bedelsiz payları edinme hakkı hariç diğer tüm mali haklara uygulanırken, TTK 389 ve 612. madde uyarınca, yavru şirketin elindeki paylara uygulanan donma yaptırımı sadece oy haklarını kapsamaktadır. Son olarak, birbirlerinin sermayesine katılmış şirketlerden biri diğerine veya ikisi birbirine hakim ise, hakim konumda olan şirket veya şirketler, hakimiyete bağlanan sonuçlara, özellikle sorumluluk düzenlemelerine de tabi olmaktadır. Kanun, yukarıda açıklanan yollarla, sakıncalı gördüğü karşılıklı iştirak durumuna bazı yaptırımlar bağlamıştır. Karşılıklı iştirak durumunda pay iktisabı geçerli olmakla birlikte, hakların donması düşüncesine dayalı yaptırımlarla bu tip iktisaplar caydırılmaya çalışılmaktadır.